12 Ekim 2014 Pazar

Giriş

İnsanlara bir rahmet ve hidayet rehberi olarak indirilen Kuran'da Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in yaşadıklarından, inkar edenlere yönelik tebliğinden ve Allah'ın dinini yaymak için yaptığı büyük mücadeleden çok önemli hikmetler aktarılır. Aynı şekilde Peygamberimiz (sav)'den önce yaşamış olan Hz. Musa, Hz. Yusuf, Hz. İsa, Hz. Yunus, Hz Lut, Hz. Nuh, Hz. Şuayb ve Hz. Salih gibi birçok elçinin hayatları hakkında da önemli bilgiler verilir. Onlar da, Peygamberimiz (sav) gibi, insanları Allah'a iman etmeye davet edip ahiret gününe karşı uyarmakla, güzel ahlakın toplum içinde benimsenmesi amacıyla hak dinin tebliğini yapmakla sorumlu kılınmışlardır.
Ayetlerde elçilerin güzel ahlakları, samimi duaları, zorluklar karşısındaki tavırları ve ihlaslı çabaları tüm insanlara bir öğüt ve hatırlatma olarak tarif edilir. Ve Allah insanlara, bu kutlu elçilerin gösterdikleri yola uymalarını, onlara itaat etmelerini öğütler. Bu hidayet önderlerinin yolunda ilerleyen, sakınan ve davranışlarını düzeltenlerin, dünya ve ahiret hayatları boyunca bir korku ya da üzüntü yaşamayacaklarını müjdeler. (Araf Suresi, 35) Elçilerin gönderilme amaçları Nisa Suresi'nde şu şekilde bildirilir:
Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik... (Nisa Suresi, 64)
İşte Kuran'da bu değerli ve kutlu insanlar arasında adı geçen peygamberlerden biri de Hz. Süleyman'dır. Hz. Süleyman Hz. Nuh'un soyundan gelen, kendisine    Allah katından hidayet ve yüksek ilim verilen bir peygamberdir. Kuran'da Hz. Süleyman ile ilgili olarak şöyle buyurulmaktadır:
… Bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. (En'am Suresi, 84)

Qur'an
Allah Hz. Süleyman (as)'ı İsrailoğulları'na bir uyarıcı ve korkutucu olarak göndermiştir. Ve o, Allah katından vahiy alan peygamberlerden biridir:
Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik. (Nisa Suresi, 163)
Kitabın ilerleyen bölümlerinde detaylı olarak göreceğimiz gibi, Allah Hz. Süleyman (as)'a büyük bir saltanat, eşsiz bir zenginlik, cinler ve kuşlarla desteklenmiş çok güçlü ordular ve üstün ilimler lütfetmiştir. Yaşadığı topraklarda hayatı boyunca adaletle hükmetmiş, yüksek yöneticilik ve hakimlik vasfı ile farklı toplulukları hizmetinde toplamıştır. Ancak kainattaki tüm ilimlerin, mülkün ve hükmün gerçek sahibinin alemlerin Rabbi olan Allah olduğunu her zaman bilerek, her işinde Allah'a yönelmiş (Sad Suresi, 30), O'na karşı olan boyun eğici ve teslimiyetli tavrını hayatı boyunca muhafaza etmiştir.
nehir manzarası
"Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi." (Sad Suresi, 30)
Bu kitabı yazmaktaki amacımız da, Allah'ın, birçok yönden insanlara üstün kıldığı Hz. Süleyman (as)'ı Kuran'da tarif edilen özellikleriyle insanlara tanıtmak, Rabbimizin bu seçkin kulunun örnek ahlakı üzerinde derin derin düşünmektir. Hz. Süleyman'dan bahseden ayetler öğüt almak amacıyla incelendiğinde, her birinin günümüze de ışık tutan pek çok önemli öğüt ve dersler taşıdığı görülecektir.
Bu kitabın yazılmasındaki bir diğer amaç ise, söz konusu kıssanın birçok yönüyle ahir zamana bakıyor olmasıdır. Bilindiği gibi ahir zaman, kıyamete yakın bir vakitte Kuran ahlakının tüm dünya üzerinde hakim olacağı ve insanlar arasında yaygın olarak yaşanacağı bir dönemdir. Geçmiş dönemlerde yaşanan ahlaksızlıklar, baskılar, zulümler, adaletsizlikler ve dejenerasyon bu kutlu dönemde ortadan kalkacak, her türlü sıkıntının yerini bereket, bolluk, zenginlik, güzellik, barış ve huzur alacaktır. Teknolojide çok büyük gelişmeler yaşanacak ve bunlar tüm insanların hayrı ve rahatlığı için kullanılacaktır.
Peygamber Efendimizden nakledilen hadislerde ahir zamanın pek çok özelliği tarif edilmektedir. Bu dönemde, Allah, Hadi (hidayet veren) sıfatını taşıyan bir şahsı (Hz. Mehdi) vesile edecek, inkarcı felsefe ve ideolojileri ortadan kaldıracak ve dünyanın dört bir yanında devam eden zulüm ve kargaşayı sona erdirecektir. Hz. Mehdi'nin en önemli görevi, dinin Peygamberimiz (sav) dönemindeki şekliyle yaşanmasını sağlamak, Kuran ahlakını insanlar arasında hakim kılmak, tüm dünyada huzuru ve barışı tesis etmektir. Peygamber Efendimiz (sav)'in aşağıdaki hadisinde ise Hz. Mehdi'nin Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn ile ortak bir özelliğine dikkat çekilmektedir:
Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir.  (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiy-il Muntazar, s. 29)
Yukarıdaki hadiste, Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemlerinde yaşanan yeryüzü hakimiyetiyle, Hz. Mehdi döneminde yaşanacak olan hakimiyetin birbiriyle çok benzeyeceğine dikkat çekilmektedir. İşte bu nedenle Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemini anlatan ayetler bu bakış açısıyla incelendiğinde, her birinin ahir zamana ve Altınçağ'a yönelik çok önemli işaretler içerdikleri görülür. (Hz. Zülkarneyn dönemi ile ahir zaman bağlantısını Kehf Suresi'nden Ahir Zamana İşaretler isimli kitabımızda okuyabilirsiniz.) Nitekim ahir zamanda bilim ve teknoloji alanında yaşanacak olan gelişmeler, ekonomik ve sosyal hayattaki ilerlemeler Hz. Süleyman kıssasındaki pek çok açıklamayla çok büyük benzerlikler taşımaktadır. Ayetlerdeki bu anlatımlar iman edenlerin dünya üzerinde gelişen olayları daha geniş bir perspektiften değerlendirmelerine vesile olan, ufuklarını açan, çok hikmetli açıklamalardır. Bu kitabın bir amacı da tüm insanları ahir zamanın bu müjdesi üzerinde düşünmeye ve bunun şevk ve heyecanını birbirleriyle paylaşmaya teşvik etmektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder